Prematür Over Yetmezliği ve Yumurtalık PRP Uygulaması

Prematür Over Yetmezliği ve Yumurtalık PRP Uygulaması

Prematür over yetmezliği yumurtalıkların 401 yaşından önce işlevini yitirmesidir. Erken yumurtalık yetmezliği yumurtalık aktivitesinin belirli bir yaş aralığı için beklenenden çok daha düşük olmasıdır. Over yetersizliği olan kadınlarda ihtimaller çok düşük olsa da doğal yollarla veya tüp bebek tedavileri ile hamile kalınması yine de mümkün olabilir. Kişinin yaşı ne kadar gençse, over yetersizliğine bağlı uygulanacak tedavilerin de başarısı o denli yüksek olacaktır. Bunun sebebi, az da olsa mevcut hücrelerin genç olması ve tedavilere tepki verme ihtimallerinin daha yüksek olmasıdır.

Over yetmezliği, beyin ve yumurtalık arasındaki hormonal iletişimin (hipotalamus-hipofiz-yumurtalık ekseni) düzgün çalışmadığı anlamına da gelmektedir. Bu durumda, yumurtalıkların içerisinde bulunan foliküller de gelişip olgunlaşmayacaktır. Sonuç olarak, yumurtalıklarda bulunan foliküller büyümediğinde östrojen salamazlar. Bu da vücutta düşük bir östrojen seviyesi anlamına gelecektir. Östrojen seviyesinin düşük olması hem yumurtalık döngüsünü hem de endometriyal büyümeyi tehlikeye atar. Bu nedenle erken yumurtalık yetmezliği kısırlık/ infertilite açısından önemli bir sorundur.

Prematür over yetmezliği ortalama olarak kadın nüfusunun %4’ünü etkilemektedir2. Çoğu zaman herhangi bir belirgin neden olmaksızın kendiliğinden ortaya çıkması muhtemeldir. Vakaların çoğunda kolayca tanımlanabilecek belirli bir nedeni olmasa da, prematür over yetmezliğine sebep verebilen bazı bilinen nedenler vardır. Bunlar şunları içerir3:

• Turner sendromu, kırılgan X sendromu veya diğer X’e bağlı genetik bozukluklar gibi genetik durumlar

• Ameliyat, kemoterapi veya radyoterapi gibi iyatrojenik nedenler

• Hashimoto tiroiditi, tip I diyabet, adrenal yetmezlik, Sjögren sendromu gibi otoimün rahatsızlıklar.

• Çevresel toksinlere maruz kalma veya sigara içme gibi toksik nedenler.

• Galaktoz-1-fosfat uridilo-transferaz (GALT) eksikliği ile tanımlanan bir durum olan galaktozemi gibi metabolik rahatsızlıklar.

• HIV, kabakulak ve CMV gibi belirli enfeksiyonlar.

Erken yumurtalık yetmezliği yaşayan kadınların adetten kesilme veya düzensiz adet görme ve östrojen eksikliğine bağlı menopozu andıran semptomlar yaşaması muhtemeldir.

Prematür over yetmezliği yaşayan hastalar için günümüzde büyük umut vaat eden bir tedavi, yumurtalıklara uygulanan PRP tedavisidir. Ovaryan PRP tedavisi, Kıbrıs Tüp Bebek Merkezinde 2016 yılından beridir uygulanan bir tedavidir. Tüm dünyada bu tedaviyi uygulayan ilk 3 merkezden biri olarak, geçen 6 yıl içerisinde protokollerimizde yapmış olduğumuz güncellemelerle oldukça başarılı bir noktaya ulaşmış bulunmaktayız.

Over PRP’sinin hedefi, yumurta büyüme ve gelişim süreci olarak da adlandırılan oogenez sürecinin geçici olarak yeniden başlamasıdır. Bu sayede, adetten kesilmiş olan kadınlarda yeniden geçici de olsa adet görmek mümkün olur. Bununla birlikte, yumurtalıklarda artış gösteren yumurta aktivitesine bağlı olarak antral folikül sayısında, AMH, FSH ve LH hormonlarında iyileşme de beklenir.

Over PRP Uygulaması ve Yumurtalık Gençleştirme

Yumurtalık PRP uygulamasının ortaya çıkış sebebi aslında yumurtalıkların içerisinde bulunan ve hareketsizce orada duran kök hücrelerin hareketlendirilerek yumurta hücresine dönüşmesini ve olgunlaşarak gebelik vermesini sağlamaktı. Zaman geçtikçe, aslında kök hücrelerin olgun yumurtaya dönüştürülmesi her ne kadar mümkün olsa da, PRP uygulamasına çok ciddi bir tepki vermedikleri gözlemlenmiştir. Fakat bazı hastalarda adet döngülerinin düzeliyor olması ve bazı hastaların kendiliğinden hamilelik elde etmesi, yumurtalık PRP’sinin bazı hasta gruplarında oldukça başarılı bir tedavi olduğunu göstermiştir. Bu hasta grubu, prematür over yetmezliğine bağlı hamile kalamayan gruptur. Bunun yanı sıra, 40’lı yaşlarda olup hala daha primordial folikül popülasyonu yüksek seviyede olan hastalarda da oldukça yüksek başarı elde edilebilmektedir.

Aslında kök hücreleri geliştirmeye yönelik bu tedavi, erken yaşta yumurtalık yetmezliği yaşayan kadınlarda veya yaşı ileri olmasına rağmen hala daha iyi sayıda primordial folikülü bulunan kadınlarda ciddi başarı sağlamaktadır.

Primordial foliküller, oogenezin erken aşamalarında olan hücre türleridir, ancak bir nedenden dolayı bu foliküllerin büyük bir çoğunluğu yok olmaya mahkumdur. Normal adet döngüsü ve yumurtalık aktivitesi olan kadınlarda durum böyledir. 100’lerce primordial folikül oogenez için hazırlansa da normal bir adet döngüsünde sadece 1 folikül ovulasyona ulaşır. İlkel foliküllerin geri kalanı boşa harcanır.

Oogenezin erken evrelerinde, primordial foliküller gonadotropinlerden ziyade yumurtalık içi koşullara yanıt verir. Diğer bir deyişle, primordial folikül gelişiminin erken evrelerinde FSH, LH ve hormonal geri bildirim mekanizmasının rolü çok sınırlıdır. Aksine, yumurtalık dokusunda bulunan büyüme faktörleri ve sitokinler, primordial foliküllerin antral öncesi foliküllere farklılaşması için sinyal mekanizmaları olarak işlev görür. Primordial foliküller antral folikül öncesi aşamaya ulaştığında, gonadotropinlere yanıt vermeye başlarlar.

Trombositlerde bulunan sitokinler – TGF süper ailesi, IGF-1, BMP-4 ve BMP-7, tıpkı sağlıklı bir yumurtalık dokusunda bulunanlar gibi folikülojenezi teşvik edebilir. Benzer şekilde, trombositler yeni kan damarlarının oluşmasına yardımcı olabilir ve genel olarak oogenez için daha sağlıklı bir ortamı teşvik edebilir.

Prematür over yetmezliği olan kadınların yanı sıra 40’lı yaşlarında yumurtalık fonksiyonu azalmış kadınlarda hala yeterli bir primordial folikül popülasyonuna sahip olunduğu müddetçe, overlere enjekte edilecek olan PRP ile gerekli gelişimin sağlanması mümkündür. Yumurtalık PRP tedavisinin üzerine inşa edildiği prensip budur. Primordial folikül grubu, ovaryan PRP tedavisinden yaklaşık 3-4 ay sonra yumurtlama aşamasına ulaştığında gebelik mümkün hale gelir.

Hastalara genellikle PRP tedavisinden sonra üç ay boyunca doğal olarak denemeleri önerilir. Bu süre içinde gebelik olmazsa, hastanın yumurtalık aktivitesinde gözlenen iyileşme düzeyine bağlı olarak bir tüp bebek tedavisi planlanabilir.

Referanslar:

1. Webber L, Davies M, Anderson R, et al. ESHRE Guideline: management of women with premature ovarian insufficiencyHum Reprod 2016; 31(5): 926-37.

2. Golezar S, Ramezani Tehrani F, Khazaei S, Ebadi A, Keshavarz Z. The global prevalence of primary ovarian insufficiency and early menopause: a meta-analysis. Climacteric 2019; 22(4): 403-11.

3. Panay N, Anderson R, Nappi R, Vincent A, Vujovic S, Webber L, 
Wolfman W. Premature ovarian insufficiency: an International Menopause Society White 
Paper. Climacteric 2020; 23(5): 426-4

Ahmet Özyiğit, MD, MSc (Klinik Embriyoloji)
Ahmet Özyiğit, MD, MSc (Klinik Embriyoloji)
Yazılar: 9